Operasyon süresi, göz kapağına uygulanacak işlemin üst göz kapağı, alt göz kapağı ya da alt ve üst göz kapağının birlikte olmasına göre değişmektedir. Üst göz kapağı estetiği operasyonu ortalama 30-45 dakika, alt göz kapağı operasyonu ortalama 1 saat, alt ve üst göz kapağı operasyonu ise 1 buçuk saat sürmektedir.
Göz kapağı estetiği operasyonunun ardından, hastanın hastanede uzun süre kalmasını gerektiren bir durum söz konusu olmamaktadır. Hastalar ortalama 4-5 saat içinde taburcu olmaktadır.
Estetik operasyon, göz kapaklarındaki yaşlanma sürecini durdurmaz. Ancak ortalama olarak 7-8 sene boyunca, göz kapaklarında etkisini net bir şekilde gösterir.
Üst göz kapağı estetik operasyonları genellikle hafif operasyonlar olup, lokal anestezi ile yapılmaktadır. Alt göz kapağı operasyonlarında, hastanın ödem ve diğer şikayetlerine de bağlı olmak üzere genel anestezi ile operasyon yapılabilir.
Göz kapağı estetiği genellikle 35 yaşından sonra yapılan bir operasyondur. Ancak gerekli durumlarda, 35 yaşın öncesinde de operasyon yapılabilir.
Operasyon, göz kapağında fonksiyonel ve estetik anlamda eksiklik hissedenlere yapılabilir. Göz kapağı kırışıklıkları, torbaları ve sarkmaları ile, göz kapağı derisinde meydana gelen birtakım hastalıklara karşı göz kapağı estetiği yapılabilmektedir.
Göz kapağı estetiği öncesinde antibiyotik gibi ilaçlar en az 15 gün önceden bırakılmalıdır. İyileşme sürecini olumsuz etkileyen sigara gibi tütün ürünleri de en az 15 gün önce bırakılmalıdır. Operasyonun ardından ise, ortalama 1 hafta süreyle gözlere baskı uygulanmaktan kaçınılmalıdır. Gözler ovuşturulmamalı, en az 3 ay boyunca gözlerin güneş etkisinden korunması önemlidir.
Göz kapaklarında estetik operasyonların ardından, yıllar içerisinde yaşlanmaya bağlı olarak değişimler yaşanmakla birlikte, bu durum operasyon öncesindeki noktaya dönmez.
Operasyonun ardından ortalama 1 gün ile 3 gün arasında işe geri dönebilirsiniz.
Operasyonun ardından, ilk iki günde lokal şişme ve morarma olabilir. Çeşitli buz uygulamaları ile bu ağrılar giderilebilir. Ameliyatın ardından, bir hafta ile 10 gün arasında şişlik ve morluklar kaybolmaktadır.
Yüz germe operasyonları, ortalama olarak 1 saat ile 3 saat arasında sürmektedir. Operasyonun kapsamına göre, 1 gece hastanede yatış verilebilir.
Mini yüz germe, orta yüz germe ve full yüz germe operasyonları kapsamında, yüz ve boyun bölgesindeki sarkık ve kırışık bölgenin tamamı düzeltilebilmektedir.
Operasyonun ardından ortalama bir hafta içerisinde şişlik ve morluklar geçmektedir ve makyaj yapılabilir.
Yüz germe operasyonlarında, estetik uygulamaların yapıldığı alanlarda sinirler bulunmaktadır ve olası bir zararda yüzde asimetri oluşabilir. Ancak bu durum, binde 5’in altında bir olasılığa sahiptir ve bu tür sorunların yüzde 80’inden fazlası kendiliğinden düzelmektedir.
Yüz germe ameliyatının kalıcılık düzeyi, operasyon geçiren kişinin içinde bulunduğu çevresel faktörlere ve sosyal hayatına göre değişiklik gösterebilir. Ortalama olarak 10 yıl kadar kalıcılıktan söz edilebilir. Bu süreçte botoks, mezoterapi gibi uygulamalar yapılırsa, kalıcılık süresi daha fazla uzayabilir.
Yüz germe operasyonunun ardından genellikle altıncı günde dikişler alınır. Ödemlerin geçmeye başladığı iyileşme döneminde, şiddetli bir ağrı hissedilmez. Ancak olası bir ağrı durumunda, ağrı kesici ilaçlar ile bu durum rahatlıkla kontrol altına alınabilir.
Operasyon öncesinde, kan sulandırıcı özelliğe sahip e vitamini, aspirin gibi ilaçların kesilmesi gerekmektedir. Operasyondan 1 hafta öncesinde kadar beyaz çay ve yeşil çay gibi bitkisel çaylar tüketilmemeli, son 48 saate kadar ise alkol kullanılmamalıdır.
Ameliyatın ardından iyileşme sürecinde, genellikle ilk haftada yüzde çeşitli şişlik ve morluklar oluşmaktadır.
Operasyon, ciddi komplikasyon riskleri içermemektedir. Olası kan birikme ihtimaline karşı, dren denilen deri altındaki sıvıların birikmesini emen bir hortumu en az 1 gün tutarak önlem alabilirsiniz.
Yüz germe estetik operasyonu, genel anestezi altında ağrısız bir şekilde yapılan, kalıcı sonuçlar sunan güvenilir bir uygulamadır.
Yüz germe estetiği, yüz ve boyun bölgesinde çeşitli kırışıklık ve sarkma durumlarını yaşayan, genellikle 40 yaş üzeri kadın ve erkeklere uygulanan bir estetik operasyondur. Bazı durumlarda daha genç kişiler için de yüz germe estetiği yapılabilir.
Yüz derisindeki kırışıklık ve sarkmaların düzeyine göre, yüz germe operasyonu mini yüz germe, full yüz germe ve orta yüz germe teknikleri ile yüzdeki sorunların giderilmesini sağlar.
Erkek genital ameliyatlarının süresi, yapılan operasyonun içeriğine ve uygulanan tekniklere bağlı olarak değişmek üzere, ortalama 1 ile 2 saat arasında değişmektedir.
Erkek genital ameliyatının ardından, aynı gün içinde taburcu olarak evinize gitmeniz mümkündür. Bunun ardından bir süre ev istirahati yapılması önemlidir. Ameliyatın ardından iş yaşamınıza, 10 günlük bir sürenin ardından dönebilirsiniz, bir süre boyunca vücudunuzu zorlayacak fiziksel hareketlerden ise kaçınmanız gerekmektedir. Spor ve egzersizlere, bir aylık süreçte ara verilmesi iyileşme sürecini hızlandırır.
Estetik ameliyat öncesinde, operasyon sabahında herhangi bir şey yeme ve içme önerilmemektedir. Bununla beraber, ameliyattan 8 saat öncesine kadar çay, su gibi içeceklerin yanı sıra, tost içeren hafif bir kahvaltı yapılabilir.
Erkek genital ameliyatında, diğer estetik operasyonlarda olduğu gibi sigara ve alkol kullanımı, ameliyattan iki hafta öncesinde kadar kesilmelidir.
Erkek genital ameliyatında, yapılacak işlemler, uygulanacak ameliyat teknikleri değişkenlik gösterdiğinden, sabit bir ameliyat fiyatı söz konusu olmamaktadır.
Erkek genital ameliyatı, estetik ve plastik rekonstrüktif cerrahi uzmanlık alanına girmektedir.
Erkek genital ameliyat yöntemleri, genital bölgede yapılacak estetik operasyon ihtiyacına göre değişkenlik göstermektedir.
Erkeklerde, cinsel isteksizlik ya da özgüven kaybı gibi çeşitli sorunları tetikleyebilen erkek genital problemleri, genital ameliyatı ile ortadan kaldırılabilmektedir.
Erkek genital, erkeklerde genital bölgede yer alan yapıları ifade etmektedir.
Göğüs protezi ameliyatı genel anestezi altında gerçekleştirilmektedir. Operasyon sürecinde anestezi altındaki kişi, hiçbir ağrı hissetmemektedir.
Erkekler için göğüs protezi operasyonunun süresi ortalama 1 saat ile 2 saat arasında değişmektedir. Bu süre, uygulanan teknikle birlikte ameliyatı etkileyebilecek diğer faktörlere göre değişebilir.
Pektoral protez ameliyatında, fiyatları etkileyen en önemli kriter, göğüs protezinin tipi, ölçüsü, kullanılan teknik ve estetik operasyon sürecini etkileyebilecek diğer olası değişkenlerdir.
Göğüs protezi uygulaması, iki farklı teknikle uygulanır. Dikiş izinin minimize edilmesi adına, göğüs bölgesinde çok küçük bir kesi yapılarak, protez yerleştirilir.
Göğüs protezi uygulaması, kaslı ve güçlü bir göğüs görünümüne sahip olmak isteyen erkekler tarafından tercih edilen bir estetik müdahaledir.
Kepçe kulak ameliyatı, ortalama 1 saat ile 2 saat arasında sürmektedir. Operasyonda, lokal anestezi tercih edilmekle birlikte, ağrısız bir süreç söz konusudur.
Kepçe kulak, kulak ile kafanın yapıştığı bölgede oluşan bir çıkıntıdan kaynaklanan bir görünümdür.
Kepçe kulak ameliyatı, kulak arkasında zamanla görünürlüğü azalan bir iz kalabilen operasyondur.
Kepçe kulak ameliyatı, ortalama 1 saat ile 2 saat arasında süren, lokal anestezi altında, ağrısız bir şekilde yapılan bir operasyondur.
Kepçe kulak ameliyatı öncesinde, doktor tarafından kapsamlı muayene yapılmaktadır. Bu süreçte, hastanın düzenli olarak kullandığı ilaçlar ile ilgili doktor tarafından bilgilendirme yapılır.
Kepçe kulak düzeltme işlemi, ameliyat dışında yalnızca yeni doğan çocuklarda, ilk dönemlerde çeşitli bandaj ve kalıplar kullanılarak kısmen yapılabilir.
Kepçe kulak ameliyatında, kulakların gelişimini %80 gibi büyük bir ölçüde tamamladığı 5-6 yaşları uygun yaşlardır. Özellikle, çocuklar 6-7 yaşında okula başladığı için, bu yaşlarda yapılan ameliyatlar, çocukların özgüvenini korumak adına önemlidir.
Kepçe kulak, bantla düzelebilen bir durum değildir.
Kepçe kulak, çevresel etkilerle oluşan bir durum değildir. Kepçe kulak, anne ve babanın genetik özellikleri ile çocuğa geçen bir durumdur.
Saç ekimi, riskli bir operasyon değildir. Bununla birlikte kalp, diyabet, hipertansiyon, guatr, epilepsi gibi hastalıklara sahip olan kişiler, operasyon öncesinde doktorla görüşmeli ve bilgi almalıdır.
Saç ekimi operasyonlarında, FUE tekniğinde genellikle ilk 4-5 haftadan sonra saç dökülmeleri yaşanabilir. Bu yaygın bir durum olup, korkulacak bir şey değildir. Operasyondan 5 ile 10 ay arasında, saçlar kalıcı olarak bir daha dökülmemek üzere çıkar.
Saç ekimi operasyonu, transfer edilecek greft sayısına göre değişmektedir. İşlemin süresi, alınan kök sayısına göre 6 saat ve üzerinde olabilmektedir.
Saç ekiminde başarının en önemli faktörü, saç dökülmesinin en az yüzde 50’sinin tamamlanmış olmasıdır.
Saç ekiminde, bir yaş sınırlaması olmamakla birlikte, genel olarak 20-22 yaşları, saç ekim operasyonlarında alt sınır olarak ifade edilir.
Saç ekimi uygulamasında, herkes için gerekli olan greft, yani saç kökü sayısı değişkendir.
Saç ekimi, orta ve ileri yaştaki kişiler için uygun olduğu kadar, genç yaştakiler için de uygun bir operasyondur.
Saç ekimi uygulaması, plastik cerrahlar ve dermatologlar tarafından hastane ortamında yapılmaktadır. Saç ekimi yapılan klinikler, Sağlık Bakanlığı tarafından denetlenen, hijyenik standartları üst düzeyde bir yer olmalıdır.
Saç ekimi, genç ya da yaşlı, kadın ya da erkek, saç dökülmesi problemi ile karşılaşan herkes tarafından yaptırılabilir. Saç ekimi operasyonunda önemli olan yaş değil, kellik derecesidir.
Meme dikleştirme ameliyatı her hasta için özel olarak planlanıyor. Her hastada mevcut meme dokusu ve yapılacak müdahale aynı olmaz. Bu nedenle meme dikleştirme ameliyatı fiyatı olarak sizlere net bir rakamdan söz etmemiz yanıltıcı olacaktır. Öncelikle randevu alarak muayene olmanız gerekiyor. Ardından ameliyat planlaması yapılır ve böylelikle meme dikleştirme ameliyatı için size net bir fiyat belirtilir. Memeye daha dik bir görünüm kazandırmak için kullanılacak olan protezler de fiyatta belirleyici bir unsur olabilmektedir.
Operasyon için öncelikle 18 yaşını doldurmuş olmanız gerekiyor. 18 yaşından önce meme dikleştirme ameliyatı yaptırmanız önerilmez. Çünkü hormonlara bağlı olarak bu yaşa kadar meme dokusunda bir değişim meydana gelebilir ve memeler daha dik ya da daha dolgun bir görünüm kazanabilir. Bu nedenle 18 yaşını beklemeniz sizin için çok daha doğru olacaktır.
Memelere daha dik bir görünüm kazandırmak için deri altına silikon protez yerleştirilmesi gerekir. Bunun için de mutlaka cilde kesi uygulanması gerekiyor. Operasyon tamamlandıktan sonra kesi uygulanan yere dikiş atılır. Dikiş izleri hafif düzeyde kalabilir. Zaman geçtikçe bu izler ten rengini alacak ve görünümü de çok daha fazla hafifleyecektir. Bu nedenle çok belirsiz olmak kaydıyla hafif düzeyde bir iz kalacağını söyleyebiliriz.
Operasyon genel anestezi altında gerçekleştirildiği için hastanın herhangi bir acı ya da sızı hissetmesi mümkün olmaz. Ameliyattan önce yapılan muayenede meme dikleştirme için kullanılacak yöntem belirlenir. Sadece kişinin kendi meme dokusu kullanılarak bir dikleştirme işlemi yapılabileceği gibi silikon protezler kullanılarak bir dikleştirme ve büyütme birlikte yapılabilir. Kullanılacak silikon protezlerin ölçüleri ve şekli muayene sırasında birlikte kararlaştırılır. Meme bölgesine kesi uygulanarak dikleştirme yapılır ve silikon protezler yerleştirilir. Hemen ardından dikiş uygulaması yapılarak operasyon tamamlanır.
18 yaşından büyük olmak kaydıyla dileyen herkes meme dikleştirme ameliyatından faydalanabiliyor. Ancak bu operasyonu yapılabilmesi için kişinin sağlık durumunda cerrahi müdahaleye engel bir problemin olmaması gerekiyor. Bununla birlikte hamilelik ve emzirme dönemlerinde cerrahi operasyon yapılması sakıncalı olduğundan hamileler ve emzirenler de söz konusu operasyondan faydalanamıyor. Özellikle doğum sonrasında memelerde bir sarkma meydana gelen kadınların doğum kilolarını verdikten sonra bu ameliyattan faydalanması daha ideal bir seçim olacaktır.
Meme dikleştirme ameliyatı hacim kaybı yaşamış olan memelere daha dik bir görünüm kazandırmak amacıyla gerçekleştirilen cerrahi operasyondur. Mastopexy olarak da adlandırılan bu operasyon genellikle doğum ya da aşırı kilo alıp verme gibi nedenlerle meme görünümünde bir sarkma meydana gelmiş olan kadınların faydalandığı cerrahi operasyonlardan biri oluyor.
Meme küçültme işleminin fiyatları pek çok faktöre bağlı olarak değişkenlik gösteriyor. Bu nedenle sizler net bir fiyattan söz etmemiz maalesef yanıltıcı olacaktır. Mevcut meme dokusu durumu, memelerde yüzde kaç oranında küçültme işleminin yapılacağı ya da meme başının yerinde bir değişiklik yapılıp yapılmayacağı gibi çeşitli unsurlar fiyat üzerinde de belirleyici oluyor. Net bir fiyat bilgisi için öncelikle randevu talebinde bulunmanız ve ardından muayene olmanız gerekiyor. Muayenenin hemen ardından tarafınıza meme küçültme ameliyatı fiyatı iletilecektir. Ancak genel olarak fiyatların gayet makul seviyede olduğunu belirtebiliriz.
Dışarıdan bakıldığında meme küçültme ameliyatı olduğunuzun anlaşılması asla mümkün olmaz. Çünkü bu ameliyat ile memelerdeki fazla doku kesi uygulanarak çıkarılıyor ve sonrasında her iki memeye de simetrik ve bir o kadar da doğal bir görünüm kazandırılıyor. Dolayısıyla memelerin ameliyat ile küçültüldüğünün anlaşılması da mümkün olmuyor. Bu konuda herhangi bir endişeniz olmadan söz konusu operasyondan siz de faydalanabilirsiniz.
Bu ameliyatta fazla olan dokunun çıkarılabilmesi için cilde kesi uygulanması gerekiyor. Bu kesi sonrasında vücutta kendiliğinden eriyen dikiş ipleri kullanılıyor ve dolayısıyla ciltte çok hafif düzeyde bir dikiş izi kalacaktır. Ancak bu iz meme başı çevresi ya da memenin alt hizasında olduğundan görünürlük seviyesi son derece düşüktür. Ayrıca bir süre sonrasında bu iz ten rengini almaya başlar ve görünürlüğü de azalır. Zaman geçtikçe daha da belirsizleşen bir iz kalır.
Bu operasyon esnasında süt kanallarına bir zarar gelme ihtimali çok düşüktür. Çünkü meme küçültme operasyonunda sadece deriye ve derinin hemen altında bulunan dokuya müdahale ediliyor. Aynı zamanda meme küçültme ameliyatı emzirme dönemindeki sütün miktarı üzerinde de herhangi bir etkiye sahip değildir.
Operasyon 18 yaşın altında yapılamıyor ve bu nedenle 18 yaşını doldurmayı beklemeniz gerekiyor. Ayrıca hamilelik ve emzirme dönemlerinde cerrahi operasyonlar çeşitli sakıncalar doğurabiliyor. Bu nedenle ameliyat için gebelik dönemi ile emzirme döneminin sona ermesini beklemenizi tavsiye ederiz. Bununla birlikte hamilelik kilolarının verilmesinin ardından ameliyat olmanız çok daha akılcı bir seçim olacaktır.
Meme küçültme ameliyatından önce yapılan muayenede her iki memeden ne kadar doku çıkarılacağı ve memeye nasıl bir görünüm kazandırılacağı planlanır. Ardından genel anestezi uygulanarak ameliyata başlanır. Meme dokusuna uygun yerden kesi uygulanarak fazla deri ve fazla doku çıkarılır ve ardından dikiş uygulamasına geçilir. Böylelikle ameliyat tamamlanır.
18 yaşını doldurmuş olan ve memelerdeki doku dolgunluğundan şikayetçi olan herkes meme küçültme ameliyatından faydalanabilir. Ancak bu ameliyatın yapılabilmesi için kişinin sağlık durumunda cerrahi operasyona engel bir problemin bulunuyor olması gerekiyor. Bununla birlikte hamilelik ve emzirme dönemlerinde ameliyat yapılamadığı için hamileler ve emzirenlerin de bu süreçler sona erene dek ameliyattan faydalanamayacağını belirtelim.
Meme küçültme ameliyatı meme dokusundan bir bölümün çıkarılması prosedürü ile uygulanan ve her iki memenin vücut ile orantılı olmak kaydıyla daha küçük bir görünüm kazanmasını sağlamak amacıyla gerçekleştirilen cerrahi operasyondur. Meme dokusunun büyük olmasından kaynaklı olarak yaşanan hem psikolojik hem de fizyolojik sıkıntıları ortadan kaldırmak amacıyla gerçekleştirilen meme küçültme ameliyatı aynı zamanda vücut ile orantılı bir meme görünümü elde etmek maksadıyla da gerçekleştirilebiliyor.
18 yaşını geçmiş olan ve ergenlik döneminin tamamlamış her erkek jinekomasti ameliyatı olabilir. Ancak bu ameliyatın yapılabilmesi için hastanın cerrahi müdahaleye engel bir sağlık sorununun bulunmaması gerekiyor.
Bu ameliyatta fazla dokunun çıkarılabilmesi için küçük bir kesi uygulanır. Bu kesi sonrasında ciltte hafif bir iz kalır. Ancak zamanla izin belirginliği de azalır ve ten rengini alır. Dolayısıyla ameliyat olduğunuzun bu iz dışında dışarıdan bakıldığında anlaşılması mümkün olmaz. Bunun için mutlaka deneyimli bir doktor seçmelisiniz. Her iki memenin simetrik görünmesi için doktorun deneyimi önemlidir.
Kullanılacak ameliyat yöntemine bağlı olarak yapılacak kesi büyüklüğü değişir. Sadece liposuction yapılan hastalarda çok küçük kesiler kullanıldığı için kalan iz göze çarpmamaktadır. Daha büyük memelerde cilde kesi uygulanması gerekir. Çünkü fazla yağ dokusunun ve aynı zamanda fazla derinin kesi yolu ile dışarıya çıkarılması gerekiyor. Bu nedenle ciltte hafif düzeyde bir iz kalması da normaldir. Ancak bu izin rengi kısa zamanda ten rengine döner ve yıllar içerisinde görünümü de belirsizleşir. Ameliyat izinin ne kadar belirgin olduğu kişinin cilt yapısına ve cilt kalitesine bağlı olarak değişkenlik gösterebildiği için bu konuda net bir bilgiden söz etmek yanıltıcı olabilir. Genel olarak ameliyat izinin çok belirgin olmadığını belirtebiliriz.
Öncelikle erkeklerde meme büyümesinin ergenlik döneminde hormonlara bağlı olarak da gerçekleşebildiğini ve ergenlik dönemi sonrasında memelerin eski ve doğal görünümünü yeniden kazanabildiğini belirtmeliyiz. Bu nedenle erkeklerde ergenlik döneminde ameliyat olması önerilmez. Bununla birlikte 18 yaşından önce jinekomasti ameliyatının yapılması da tavsiye edilmiyor. Üst yaş sınırı ise bulunmuyor. Hastalar ameliyata engel bir durum olmadıkça ilerleyen yaşlarda da ameliyat olabilirler.
Doktorunuz tarafından istirahat raporu verilebilir. Sağlık durumunuza bağlı olarak doktorunuz evde istirahat etmenizi önerebilir.
Eğer masa başı çalışanıysanız ya da çok fazla efor gerektiren bir işiniz yoksa ameliyattan 3 gün sonra işinize dönebilirsiniz. Ancak fiziksel anlamda çok yoğun çalıştığınız bir işiniz varsa ameliyatın ardından işe dönmek için 10 gün beklemenizde fayda var. Elbette işe dönmek için kendinizi iyi hissediyor olmanız da önem taşıyor.
Doktor kontrollerine ne zaman gitmeniz gerektiğine doktorunuz tarafından karar verilecektir. Çünkü ameliyatlarda ameliyat planlaması hastaya göre yapılır ve cerrahi müdahaleye bağlı olarak kontrol süreleri ve periyotları da değişebilir. Ancak genel olarak ameliyattan 3 gün sonra ilk kontrol yapılır. Takip eden süreçte 7 ila 10 gün sonra kontrole gelmeniz istenebilir. Sonraki süreçlerde de doktorunuz birkaç defa daha kontrole gelmenizi talep edebilir.
Ameliyat genel anestezi altında yapıldığı için herhangi bir ağrı ya da acı hissetmeniz mümkün olmaz. Ameliyatın ardından çok hafif düzeyde bir ağrı olabilir ancak bu da doktorunuz tarafından reçete edilen ilaçların kullanımı ile kontrol altına alınabilir. Ağrının düzeyi kişiden kişiye değişkenlik gösteriyor. Kişinin ağrı eşiğiyle de ilgili bir konudur. Bazı hastalar ağrı hissetmeyebilirken bazılarında ağrı hissi de ortaya çıkabilir. Ağrı genellikle ameliyattan 3 ila 5 gün sonrasında geçer.
Tıp teknolojisi hızla ilerliyor ve günümüzde ameliyatlarda çok daha ileri teknikler kullanılıyor. Bu nedenle jinekomasti ameliyatları da artık hem hasta hem de doktor açısından daha kolay bir süreçte yapılan ameliyatlardır. Ameliyat sonrasında iyileşme süreci de hastalar için gayet konforlu bir şekilde tamamlanıyor. Sadece hafif morluk, hafif ağrı ve ödem olabilir. Ancak bu da kısa zamanda kendiliğinden ortadan kalkıyor.
Jinekomasti ameliyatının yapılmasının nedeni memedeki fazla dokunun çıkarılmasıdır. Beraberinde fazla derinin de kesi ile alınması ve çıkarılması gerekir. Bu nedenle pek çok hastada ameliyat zorunlu bir yöntem olabiliyor. Ancak hastanın doku durumunun elverişli olması durumunda bazı hastalarda liposuction yöntemi kullanılarak da memelerde küçülme elde edilebiliyor. Hangi yöntemin kullanılacağına yapılacak klinik muayene sonrasında doktorunuz tarafından karar verilecektir.
Ameliyatın süresi hastadan hastaya farklılık gösterir. Bununla birlikte cerrahi müdahalede tercih edilen tekniğe bağlı olarak da ameliyat süresinin değiştiğini belirtebiliriz. Genellikle 1 ila 2 saat içerisinde tamamlanan bir ameliyattır. Ameliyatın ardından klinik istirahat gerekmediği için hastanın ameliyattan 8 saat sonrasında evine gitmesi mümkün olabiliyor.
Öncelikle ameliyat bölgesine darbe almamaya özen gösterilmelidir. Doktor tarafından reçete edilen ilaçlar düzenli kullanılmalıdır. Ağır kaldırmak ya da yukarıya doğru uzanmak gibi vücudu zorlayan hareketlerden bir süre kaçınmak gerekiyor. Sauna, hamam, deniz ve havuz da bir süre uzak durulması gereken mekanlardır. Ameliyatın ardından dikkat etmeniz gereken hususlar hakkında doktorunuz tarafından bilgilendiriliyorsunuz.
Ameliyattan önce mutlaka kan sulandırıcı ilaçların kullanımının bırakılması gerekir. Aynı zamanda E vitamini de kan sulandırma özelliğine sahip olduğundan E vitamini içeren gıdaların da tüketilmemesinde fayda olacak. Ameliyattan önce kullandığınız ilaçlar hakkında mutlaka doktorunuza bilgi vermelisiniz. Sağlıklı ve dengeli beslenmeye özen göstermelisiniz. Ayrıca doktorunuzun ameliyat öncesinde beslenmeye dair önerilerini de dikkate almalısınız.
Ameliyat fiyatları, hastadaki mevcut doku durumu, nasıl bir müdahale yapılacağı ve hangi tekniklerin uygulanacağına göre değişkenlik gösterebiliyor. Bu nedenle sizlere jinekomasti fiyatları olarak net bir rakamdan söz etmek yanıltıcı olabilir. Genel olarak fiyatların oldukça makul seviyede bulunduğunu belirtebiliriz. Muayene olmanız durumunda tarafınıza fiyat bilgisi net bir şekilde belirtilebilir. Ancak muayene öncesinde bir fiyattan söz etmek ya da fiyat aralığı vermek yanıltıcı olabilir. Muayene için hemen bizi arayarak randevu talep edebilirsiniz.
Jinekomasti ameliyatları plastik cerrahlar tarafından yapılması gereken ameliyatlardan biridir. Meme dokusu ve çevresinde çok sayıda damar ve sinir bulunduğu için mutlaka cerrahi müdahalelerin plastik cerrahlar tarafından gerçekleştirilmesi gerekir.
Jinekomasti ameliyatı için 3 farklı yöntem bulunuyor. Bunlar liposuction yani yağ alma, liposuction ile birlikte küçük bir kesiden meme dokusunun alınması ve çok büyük memelerde kullanılan cildinde çıkarıldığı açık yöntemdir. Günümüzde birçok hastada liposuction ile tedavi sağlanabilmektedir. Yapılan muayene sonrasında hangi yöntemin sizin için daha ideal olduğu konusunda doktorunuzdan bilgi alabilirsiniz.
Erkeklerde meydana gelen meme büyümesi durumunda, memelere daha ideal bir görünüm kazandırmak amacıyla yapılan cerrahi müdahale jinekomasti ameliyatı adını taşır. Genel anestezi altında gerçekleştirilen bu ameliyatta memede büyüklüğe neden olan yağ dokusu çıkarılır. Aynı zamanda gereken hastalarda fazla deri de çıkarılarak daha küçük bir meme görünümü elde edilebilir. Hastanın doku durumuna bağlı olarak uygun ameliyat tekniğine doktor tarafından karar verilir.
Jinekomasti en genel şekliyle erkeklerde meydana gelen meme büyümesidir. Çeşitli nedenlere bağlı olarak memelerde bir büyüme meydana gelmesi, hem sosyal açıdan hem de psikolojik bakımdan bir sıkıntı doğurabiliyor. Bu nedenle gerekli cerrahi müdahale ile fazla dokunun çıkarılması için bir işlem yapılabiliyor. Uygun cerrahi yöntemler ile büyük meme görünümü ortadan kaldırılabilir.
Ameliyatlar genel anestezi altında gerçekleştirilir. Bu nedenle hastanın herhangi bir acı ya da ağrı hissetmesi mümkün olmaz.
Göğüslerde sarkma pek çok farklı nedene bağlı olarak ortaya çıkabiliyor. Hormonlar, kilo alıp verme, yaşın ilerlemesi gibi nedenlerle meme ameliyatı sonrasında da sarkma meydana gelebilir. Ancak bu sarkmanın nedeni meme büyütme ameliyatı değildir. Bir başka deyişle meme büyütme ameliyatı tek başına memelerde sarkmaya neden olmaz.
Meme büyütme ameliyatında son derece doğal görünümlü olan protezler kullanılır. Bu nedenle dışarıdan bakıldığında ya da dokunulduğunda memede silikon protez olduğu anlaşılmaz. Ancak ameliyat sonrasında hafif düzeyde olmak kaydıyla bir iz kalabilir.
Meme ucunda his kaybı sıklıkla protezin meme ucu altından konulduğu durumlarda olabilir. Bu his kaybı genellikle memenin uç kısmında meydana gelir ve 1 yıl gibi bir süre boyunca devam edebilir. Ancak bu sürenin sonunda çok yüksek olasılıkla his kaybı ortadan kalkacaktır. Kişinin dokularındaki iyileşme hızına bağlı olarak his kaybının daha erken bir dönemde de ortadan kalkabileceğiniz belirtebiliriz. Ancak bazı hastalarda bu süre daha uzun da olabilir.
Pek çok silikon protezin ömür boyu kullanılabileceği belirtilir. Ancak protezlerin 10 yılda bir mutlaka kontrolden geçirilmesi gerekiyor. Silikonların ömür boyu kullanılabileceği bazı üretici firmalar tarafından kendi ürünleri ile ilgili yapılan açıklamadır. Bu bilgi doktorlar tarafından belirtilen bir bilgi değildir.
En büyük endişelerden biri de silikonların patlaması oluyor. Şayet kesici ya da delici bir alet ile yaralanma söz konusu olmazsa silikonlar patlamaz. Bu nedenle meme büyütme ameliyatı olmak isteyenlerin herhangi bir endişeye kapılmalarına gerek olmaz. Fakat bu noktada kullanılan silikon protezlerin kalitesine de değinmek gerekiyor. Kalitesini ve güvenilirliğini kanıtlamış olan silikon protezlerin tercih edilmesi gerekir.
Meme büyütme ameliyatında kullanılan protezler şekline göre yuvarlak ve damla, yüzey özelliklerine göre de düz yüzeyli ve pürüzlü yüzeyli olmak üzere farklı kategorilerde incelenir.
En çok merak edilen konuların başında emzirme geliyor. Daha önce meme büyütme ameliyatı yaptırmış olmanız emzirmeye engel değildir. Çünkü bu ameliyatta kullanılan silikon protezler süt kanallarına herhangi bir zarar vermez.
Meme büyütme ameliyatı genel anestezi altına yapılan cerrahi müdahalelerden biridir. Ameliyat esnasında memenin alt çizgisine ya da meme ucu çevresine yaklaşık 4 cm uzunluğunda bir kesi uygulanır. Bu kesi yardımı ile meme içerisine silikon yerleştirilir ve ardından kesi dikiş uygulaması ile kapatılır.
Meme büyütme ameliyatında cilde 4 ila 5 cm kesi uygulanır. Silikon protez bu kesiden meme içerisine yerleştirilir. Uygulanan bu kesi ameliyatın ardından dikiş ile kapatılır ve ciltte hafif bir dikiş izi olabilir. Ancak bu iz zamanla ten rengini alır ve görünümü de hafifler. Daha belirsiz bir ize dönüşecektir. Ameliyatın ardından izin ne kadar belirgin olduğu ise kişiden kişiye farklılık gösterir.
Günümüzde kullanılan silikon protezler ya da ameliyatta uygulanan yöntem süt kanallarına herhangi bir zarar vermez. Dolayısıyla meme büyütme ameliyatı yaptırmış olmanız, emzirmenize engel bir durum değildir. Fakat kişinin hamilelik planı varsa, ameliyatın gebelik ve doğum sonrasına bırakılmasında fayda olacaktır.
Meme büyütme ameliyatı 18 yaşından önce yapılamaz. Bunun yanı sıra hamilelik ve emzirme dönemlerinde de bu ameliyat yapılamıyor. Bunların dışında her yaşta meme büyütme ameliyatı yapılabilir. Ancak elbette kişinin sağlık durumunda ameliyata engel bir sorunun olmaması gerekiyor.
Yaklaşık olarak 1 ila 2 saat arasında tamamlanan meme büyütme ameliyatında, cilde 4 cm civarında bir kesi uygulanır. Kesi memenin durumuna ya da kullanılacak proteze bağlı olarak değişebilir. Memenin alt çizgisine ya da meme ucunun çevresine yapılabilir. Ardından protez meme dokusu arkasına yerleştirilir ve dikiş uygulaması ile kesi kapatılır. Tercih edilen yönteme bağlı olarak silikon protez göğüs kasının arkasına da yerleştirilebilir.
Memelerinin küçük olmasından kaynaklı olarak sosyal ya da psikolojik açıdan sıkıntı yaşayan herkes meme büyütme ameliyatı yaptırabilir. Ancak kişinin ameliyata engel bir sağlık sorununun olmaması gerekir. Bunun yanı sıra 18 yaşından büyük olmak da gerekiyor ve hamilelik ile emzirme dönemlerinde de ameliyat yapılamıyor.
Meme büyütme ameliyatı silikon protez kullanımı ile memelerin büyütülmesi için yapılan ameliyattır.
En çok merak edilen konulardan biri de karın estetiği fiyatları oluyor. Ancak sizlere fiyat noktasında net bir rakamdan ya da bir fiyat aralığından söz etmemiz yanıltıcı olur. Karın bölgesinin mevcut durumu, kaslardaki gevşeme düzeyi, deri altına ne oranda yağ tabakası bulunduğu, cildine esneklik düzeyi gibi pek çok unsur karın estetiği fiyatlarında belirleyici oluyor. Kliniğimize gelerek muayene olmanız durumunda fiyat bilgisi de tarafınıza iletilecektir. Detaylı bilgi ve randevu almak için bizi hemen arayabilirsiniz.
Karın germe ameliyatından sonra yeniden hamile kalınabilir. Bu estetik ameliyat sonrasında karın bölgesi derisinde yeniden bir esneme meydana gelebilir ve bunda hiçbir sakınca olmadığı için hamile kalınması noktasında da önünüzde bir engel olmayacaktır. Ayrıca karın germe estetiğinde hamile kalmaya engel olacak bir estetik girişimde bulunulmaz. Sadece karın kasları, karın derisi ve deri altındaki yağ tabakasına bir müdahalede bulunulur. Bu nedenle ameliyattan kaynaklı olarak da yeniden hamile kalınmasında bir sakınca olmaz.
Öncelikle hastalara önerimiz doğum kilolarının verilmesi oluyor. Özellikle emzirme döneminin sona ermesinin ardından hamilelik döneminde alınan kiloların büyük bölümü gider ve karın bölgesi de tam olmamak kaydıyla daha düz bir form almaya başlar. Uygun diyet ve egzersiz programları ile fazla kiloları vermeniz, çok daha fit ve estetik açıdan çok daha düzgün bir görünüm elde etmeniz adına önem taşıyor. Sonrasın da karın bölgesinde kalıcı olan ve diyet ya da spor ile verilemeyen yağ tabakasına karın germe estetiği ile müdahale edilmesinde fayda olacaktır. Doğum kilolarının verilme süresi kişiden kişiye farklılık gösterir.
Klasik karın germe ameliyatına nazaran daha basit bir cerrahi müdahale olan mini karın germe ameliyatında göbek deliğinin yeri değiştirilmiyor ve göbeğe herhangi bir müdahale bulunulmuyor. Sadece sarkmış olan karın derisinden fazla olan kesi yoluyla çıkarılır ve varsa fazla yağ dokusu da alınarak karına daha düz bir görünüm kazandırılır. Bunun için karın derisi aşağı yönlü çekilerek dikiş uygulamasına geçilir. Mini karın germe ameliyatında iyileşme de çok daha hızlı gerçekleşir ve hasta günlük hayatına daha kısa zamanda döner.
Tam karın germe ameliyatında karın bölgesinin en alt bölgesine bir kesi uygulanır. Ayrıca göbek deliğinin çevresine de bir kesi daha uygulanır. Sonrasında daha önce planlanmış olan çıkarılması gereken deri ve yağ dokusu kesi ile çıkarılır. Bununla birlikte gevşemiş olan karın kaslarından gevşemiş olanlar onarılır ve göbek deliği olması gereken yere taşınarak dikiş uygulamasına geçilir. Daha düz ve daha estetik bir karın görünümü elde edilmesi için yapılan karın germe ameliyatında bel bölgesinin inceltilmesi de mümkün olabilir.
Tüm cerrahi müdahaleler gibi karın germe ameliyatı da kendi içerisinde bazı riskler barındırır. Cilt altında doku sıvısı ya da kan sıvısı toplanması, enfeksiyon ve ameliyattan sonra deforme bir görüntü ortaya çıkması karın germe estetiğinde meydana gelebilecek komplikasyonlar arasında yer alıyor. Ancak günümüzde çeşitli önlemler de alınarak komplikasyon riskinin minimum düzeye çekilmesi sağlanıyor.
Ameliyat genel anestezi altında gerçekleştirildiği için ameliyattan 6 saat öncesinde hiçbir yiyecek ve içeceğin tüketilmemesi gerekiyor. Aynı zamanda kan sulandırıcı ilaçların kullanılmaması da önem taşıyor. Alkol ve sigara içilmemeli, bazı bitki çayları kan sulandırma özelliğine sahip olduğu için ameliyattan bir gün öncesinden itibaren bitki çayı da tüketilmemesi gerekiyor. Ameliyat öncesi muayenenizin ardından yapmanız gereken tüm hazırlıklar size aktarılır. Böylelikle ameliyata en doğru şekilde gelebilirsiniz.
Karın germe ameliyatının süresi mini karın germe ya da tam karın germe ameliyatlarından hangisinin tercih edildiğine bağlı olarak değişir. Tam karın germe ameliyatı 3,5 saat ila 4 saat arasında tamamlanır. Mini karın germe ameliyatı ise 1 saat ila 1,5 saat arasında tamamlanıyor. Hastanın karın bölgesindeki doku durumu ve yapılacak cerrahi müdahaleye bağlı olarak ameliyat süreleri değişkenlik gösterebilir. Karın estetiğinden sonra 1 ila 2 gün klinik istirahat gerekiyor. Hastanın durumuna bağlı olarak klinik istirahat süresi artabilir.
Bu ameliyattan faydalanmak için 18 yaşını doldurmuş olmak gerekiyor. Dolayısıyla bir yaş sınırı vardır. Yakın zamanda hamile kalmayı planlayanların da ameliyat için doğum sonrasını beklemeleri tavsiye edilir.
Karın estetiği ameliyatlarını plastik cerrahlar yapar. Ameliyatın kesinlikle tam teşekküllü bir hastanede gerçekleştirilmesi gerekir. Ameliyat muayenehanelerde kesinlikle yapılamaz ve yapılmamalıdır.
Karın bölgesi içerdiği kas dokuları sayesinde hem dik durmayı hem de düzgün yürümeyi sağlar ve karın bölgesinin başlıca fonksiyonları bunlardır. Bununla birlikte bir güç uygulayarak çeşitli cisimleri rahat bir şekilde kaldırmayı da sağlayan karın bölgesi estetik bakımdan güzel bir vücut bölgesinin de tamamlayıcısı olmaktadır.
Karın estetiği, karın bölgesinde biriken fazla yağın alınması ve karın bölgesinde daha düz bir görünüm kazandırılması amacıyla gerçekleştirilen estetik ameliyattır. Abdominoplasti olarak adlandırılan bu ameliyat kimi zaman karın bölgesinde meydana gelen deforme görünümü düzeltmek amacıyla da gerçekleştirilebiliyor. Gevşemiş olan kasların sıkılaştırılması ve aynı zamanda karın duvarının yeniden şekillendirilmesi amacıyla da bu estetik ameliyattan faydalanılır. Tüm bunlarla birlikte bele daha ince bir görünüm kazandırmak amacıyla da karın estetiği ameliyatı yapılabiliyor.
Burun bölgesine nasıl bir şekil kazandırılmış olursa olsun, burnun en son şeklini alması için 1 yıl beklemek gerekir. Elbette bu 1 yıllık süreçte şişmiş ve morarmış bir burun görüntüsü olmayacak. Ancak dokuların tamamen, ameliyatta kazandırılan şeklini alması için bu zamanın geçmesi gerekiyor. Ameliyatın ardından yaklaşık 2 aylık bir zaman geçmesi ile burun bölgesi gerçek şekline çok yakın bir şekilde alır.
Burun estetiği fiyatı pek çok unsura bağlı olarak değişkenlik gösterdiği için fiyat konusunda net bir rakam veremiyoruz. Mevcut burun şekli, yapılacak olan müdahale ve kullanılacak teknikler gibi çeşitli unsurlara göre değişen fiyat hakkında detaylı bilgi için öncelikle kliniğimizde muayene olmanız gerekiyor. Muayene sonrasında ameliyat planlaması yapılabilir ve fiyat hakkında tarafınıza net bir bilgi verilebilir. Detaylı bilgi almak için bizi hemen arayabilirsiniz.
Burun estetiği ameliyatları açık rinoplasti ve kapalı rinoplasti gibi iki farklı teknikle yapılabiliyor. Hangi tekniğin tercih edildiğine ve buruna nasıl bir şekilde kazandırılacağına, ne kadar müdahale yapılacağına bağlı olarak estetik ameliyatın süresi de değişecektir. Burun estetiği ile birlikte kombine bir ameliyatın yapılmaması halinde burun estetiği ameliyatının yaklaşık 2 ila 2,5 saatte tamamlandığını belirtebiliriz. Basit müdahaleler söz konusu olduğunda bu süre daha da kısalacaktır.
Burun estetiği ameliyatı olmanızın ardından bazı hususlara dikkat etmeniz gerekir. Burun bölgesine darbe almamanız en çok dikkat etmeniz gereken unsurlar arasında yer alır. Aynı zamanda doktorunuzun belirttiği süre boyunca sauna, hamam gibi buharlı ve sıcak ortamlara girmelisiniz. Ameliyatın olduğu günden itibaren bir süre boyunca burun bölgesinde ıslatmamanız da dikkat etmeniz gereken unsurlar arasında yer alıyor. Bununla birlikte nasıl bir ameliyat yapıldığına bağlı olarak doktorunuz tarafından bazı yasaklar ilave edilebilir. Bu konuda ameliyattan önce zaten bilgilendiriliyorsunuz.
Burun estetiği ameliyatı ile sinüzit ameliyatının aynı anda yapılması pek önerilmiyor. Bunun için öncelikle sinüzit problemine neden olan sorunu ortadan kaldıracak olan tedaviyi gerçekleştirmeniz ve sonrasında burun estetiği ameliyatı olmanız tavsiye ediliyor. Böylelikle çok daha başarılı bir netice elde edilebilir. Ancak basit bir müdahale ile sinüzit probleminden kurtulmanız söz konusu olduğunda burun estetiği ameliyatı ile aynı anda yapılma olasılığı da mevcut. Bu nedenle öncelikle muayene olmanız ve bu konuda doktorunuza danışmanız gerekiyor.
Ameliyatın ardından yüzün çeşitli bölgelerinde morluk ve şişlik oluşması son derece normaldir. Morlukların ve ödemin büyük bölümü 3 ila 4 gün sonrasında geçmeye başlar. Bu sürenin sonunda hastanın kendini iyi hissetmesi halinde çalışmasında herhangi bir sakınca olmaz. Ancak çalışma hayatında vücudu çok zorlayan hareketlerden kaçınmak gerektiğini de unutmayın. Vücudunuzu zorladığınız bir işte çalışıyorsanız bu durumda doktorunuzun belirttiği süre boyunca iş hayatınıza ara vermenizde fayda olacaktır.
Şayet nefes alma ilgili çeşitli sorunlar yaşıyorsanız ve burun şeklinizden kaynaklıysa ameliyat olmanızı tavsiye ederiz. Çünkü vücudun yetersiz oksijen alması pek çok ciddi sağlık sorununu da beraberinde getirebiliyor. Bununla birlikte burun şeklinizin yüz güzelliğinizi bozduğunu düşünüyorsanız, estetik açıdan burun şeklinin size yakışmadığını düşünüyorsanız ve özgüven sorunları da yaşıyorsanız ameliyat planlaması yapılmasında fayda olacaktır. Elbette burun estetiği olup olmama kararının sizin tarafınızdan verilmesi gerekiyor. Ancak yeni teknikler ile artık iyileşme süresinin çok daha kısa olduğunu da belirtmemiz lazım…
Estetik ameliyatları plastik cerrahlar yapmalıdır. Çünkü estetik ameliyatlar bambaşka bir branşta değerlendirilir ve bu alanda farklı bir eğitim sunulur. Dolayısıyla plastik cerrahlar tarafından burun estetiği ameliyatlarının yapılması çok daha doğru bir tercih olacaktır. Ancak gerekli görülmesi durumunda ameliyata kulak burun boğaz uzmanları da katılabilir.
Burun estetiği ameliyatından 1 hafta sonrasında, çok uzun sürmemesi kaydıyla yürüyüş yapmanızda herhangi bir sakınca bulunmuyor. Eğer evde basit egzersizler ve spor hareketleri yapıyorsanız ameliyatın üzerinden 2 haftanın geçmesini beklemeniz yeterli oluyor. Ancak spor salonlarında profesyonel olarak sporla ilgilenenlerin ameliyatın ardından 1 ay boyunca beklemeleri ve 1 ay sonra spora başlamaları öneriliyor.
Hastalığın en çok merak ettiği unsurlardan biri de burun estetiği ameliyatından sonra ne zaman rahat bir şekilde nefes alınabileceği oluyor. Bundan kısa bir süre öncesine kadar burun estetiği ameliyatlarından sonra kullanılan tamponlar hastanın nefes almasını güçleştirebiliyordu. Ancak günümüzde ameliyatın ardından kullanılan aparatlar delikli olarak dizayn ediliyor ve böylelikle hastanın nefes almasında herhangi bir sıkıntı yaşanmıyor. Bu nedenle nefes alma problemi günümüzde artık çok daha kısa bir sürede yaşanıyor. Ameliyatın olduğu gün ve sonraki gün hafif düzeyde olmak kaydıyla nefes alma sorunu yaşayabilirsiniz. Ancak sonrasında çok daha rahat nefes alabilirsiniz.
Ameliyatın üzerinden bir hafta geçtikten sonra kesinlikle kontrole gitmeniz gerekiyor. Bunun dışında sağlık durumunuz da herhangi bir sakınca görülmemesi halinde doktorunuz tarafından evde nelere dikkat etmeniz gerektiği açıklanıyor ve evde bakım aşamasına geçiliyor. Doktorunuzun gerekli görmesi durumunda 2 ila 3 hafta sonra yeniden kontrole gelmeniz gerekebilir. Bunun dışında rutin olarak ameliyatın üzerinden 3 ay, 6 ay ve 1 yıl geçtikten sonra kontrole gelmeniz gerekir. Ameliyat esnasında burnunuza nasıl bir müdahalede bulunulduğuna bağlı olarak kaç defa kontrole gelmeniz gerektiği de değişebilir.
Estetik ameliyatlarda artık vücutta kendiliğinden eriyen dikiş uygulamaları tercih ediliyor. Bu nedenle çoğu zaman ameliyatın ardından dikiş aldırmanız gerekmez. Çünkü kullanılan dikiş ipleri vücutta kendiliğinden eriyerek yok olan tıbbi ürünlerdir. Ancak bazı durumlarda klasik dikiş iplerinin kullanılması gerekebilir. Bu durumda dikiş iplerinin ne zaman alınacağı kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Cildin kesi uygulanan yerinde kaynama her kişide aynı sürede olmuyor. Bu bilgi doktorunuz tarafından size iletilecektir.
Sadece ameliyatın gerçekleştirildiği gün uygulanan genel anestezi nedeniyle kendinizi çok iyi hissetmeyebilirsiniz ve dolayısıyla yanınızda bir tanıdığınızın bulunmasında fayda olacaktır. Ancak sonraki günlerde herhangi birinin bakımına ihtiyacınız olmaz. Bu nedenle yalnız yaşayanlar da rahatlıkla burun estetiği ameliyatı olabilir.
Burun estetiği ameliyatlarında kimi zaman 1 ila 2 günlük klinik istirahat gerekebiliyor. Ancak bazı burun estetiği ameliyatlarından sonra hastanın aynı gün taburcu edilmesi de mümkün olabiliyor. Açık rinoplasti ya da kapalı rinoplasti gibi farklı tekniklerle uygulanan burun estetiği ameliyatlarında burnun hangi bölgelerine ne oranda müdahale edildiğine bağlı olarak klinik istirahat gerekebilir. Bu bilgi ameliyattan önce size iletiliyor.
Ameliyattan uyandıktan sonra vücudumuzda hala anestezi ilaçlarının etkisi devam ediyor olabilir. Bu nedenle yaklaşık 1 saatlik süre boyunca herhangi bir yiyecek ya da içecek tüketmeniz önerilmez. Bunun nedeni mide bulantısı ve kusma gibi çeşitli şikayetlere sebebiyet verebiliyor olmasıdır. Ancak 1 saatlik sürenin geçmesinin ardından rahatlıkla yemek yiyebilir ve su içebilirsiniz.
Sigara içmek her türlü ameliyatın ardından iyileşme sürecini yavaşlatan ve zorlaştıran bir unsurdur. Bu nedenle burun estetiği ameliyatından 1 hafta öncesinde sigarayı bırakmanız gerekiyor. Sigara içmenizi durumunda kan dolaşımı da yavaşlar ve dolayısıyla burun bölgesindeki iyileşme süresi neredeyse 2 kat uzayabilir. Bu da hastanın eski hayatına geri dönmesi noktasında daha uzun süre beklenmesi gerektiği anlamına geliyor. Burun estetiği ameliyatından 1 hafta önce ve sonrasında sigara içilmesi kesinlikle tavsiye edilmez.
Burun estetiği ile ilgili halk arasında yanlış bilinen pek çok bilgi dolaşıyor. Bunlardan biri de estetik ameliyattan sonra burnun daha fazla aktığıdır. Ameliyatın ardından bir süre boyunca burunda akıntı olması son derece normal bir durumdur. Burunda akıntı olması aslında iyileşmenin belirtisidir. Sonrasında ise bu akıntı kesilir. Ameliyattan sonra burnun sürekli aktığı ya da akıntının çok daha fazla olduğu gibi bir durum söz konusu değildir. Akıntı sadece ameliyattan kaynaklıdır ve kısa bir süre sonrasında kendiliğinden ortadan kalkar.
En çok merak edilen konulardan biri de ameliyattan sonra kalacak olan dikiş izleridir. Elbette burun estetiği ameliyatından sonra cilt yüzeyinde bir iz kalacaktır. Ancak bu izin son derece belirsiz bir hal aldığı bir zamanda kırmızı görünümünün cilt rengine dönüştüğünü bilmenizde fayda var. Aynı zamanda aradan birkaç yıl geçtikten sonra dikiş izi daha da belirsiz bir hal alır. Bununla birlikte ameliyat izi zaten çoğu zaman çok net görünmeyecek yerde oluyor. Dolayısıyla kişiyi rahatsız edecek bir görüntü ortaya çıkmaz.
Şayet nefes almanızda problem yaşamanıza neden olan burun etlerinin idealden daha büyük bir boyutta olmasıysa burun estetiği ameliyatı ile birlikte burun etlerinin küçültülmesi de mümkün olabilir. Ancak nefes alma problemi farklı bir nedenden kaynaklanıyorsa bu durumda doktorunuzla görüşmeniz gerekiyor. Doktorunuza muayene esnasında problemden bahsetmeniz halinde bu sorunun giderilip giderilmediği yönünde bir bilgi alabilirsiniz.
Eğer bir sağlık sorunu nedeniyle burun estetiği ameliyatı olmanız gerekiyorsa sigortanız ameliyat ücretini karşılıyor. Ancak estetik kaygılarla gerçekleştirilen burun estetiği ameliyatları sigorta tarafından karşılanmaz. Sigortanızın burun estetiği ameliyatını karşılaması için sağlık açısından bu ameliyatın yaptırılmasının zorunlu olması gerekiyor. Bununla birlikte sgk anlaşmalı bir sağlık kuruluşunu tercih etmeniz de gerekir.
Tüm cerrahi operasyonlar kendi içerisinde bir risk barındırır. Komplikasyon riski olmayan bir cerrahi operasyon yoktur. Dolayısıyla burun estetiği ameliyatı da çeşitli riskler barındırır. Kanama, enfeksiyon gibi bazı risklerden söz edebiliriz. Fakat deneyimli cerrahlar tarafından gerçekleştirilen ve tam donanımlı bir hastanede yapılan estetik ameliyatlarda söz konusu risklerin gerçekleşme olasılığı çok daha düşük oluyor.
Burun estetiği ameliyatından sonra bazı hususlara dikkat etmeniz sıkıntısız bir iyileşme süreci geçirmeniz için büyük önem taşıyor. Öncelikle ameliyatın ardından gözlük kullanmanız sakıncalıdır. Dereceli gözlük kullanıyorsanız bunun yerine lens kullanmayı tercih etmelisiniz. Bununla birlikte doktorunuz tarafından reçete edilen ilaçları aksatmadan kullanmanız çok büyük önem taşıyor. Burun bölgesini doktorunuzun belirttiği süre boyunca ıslatmamanız ve aynı zamanda burun bölgesine bir darbe almamaya özen göstermenizi de mühim. Bunların yanı sıra dikkat etmemiz gereken diğer unsurlar hakkında doktorunuz tarafından detaylı bir şekilde bilgilendiriliyorsunuz.
Ameliyatın ardından tamponların çıkarılması hastaya ciddi bir rahatsızlık verebilecek durumlar arasında değildir. Tamponların çıkarılmasının zorlayıcı bir durum olduğu halk arasında burun estetiği ile ilgili inanılan şehir efsaneleri arasında yer alıyor. Tamponların ya da atelin çıkarılması için ciddi bir acı duymanız gerekmiyor.
Bu sorunun yanıtı kesinlikle doktorunuz tarafından verilmelidir. Çünkü açık rinoplasti ameliyatı pek çok farklı dokuya müdahale etmek için tercih edilen bir teknik oluyor. Ancak kapalı rinoplasti ameliyatı ile burna kazandırılan şekil değişiklikleri daha sınırlı olabiliyor. Öncelikle hastanın muayene edilmesi, mevcut burun dokusunun incelenmesi ve beraberinde nasıl bir burun şekli istediğinin görüşülmesi gerekiyor. Ardından doktor tarafından hangi teknikle burun estetiği ameliyatının yapılacağı belirlenebilir.
Burun estetiği ameliyatlarının ardından burun ucunun düşmesi son derece ender görülen durumlardan biridir. Genellikle hatalı olarak gerçekleştirilen burun estetiği ameliyatlarından sonra ortaya çıkan bu durum kimi zaman travmaya bağlı olarak da gelişebiliyor. Ameliyatın üzerinden kısa bir zaman geçmesine karşın burun bölgesine darbe alınması gibi durumlarda burun ucunda düşme meydana gelebiliyor. Bu durumda devreye revizyon ameliyatları giriyor. İkinci bir ameliyatla burun ucunun yeniden eski şeklini kazanması sağlanıyor.
Tüm ameliyatların ardından hafif düzeyde ağrı olması son derece normal bir durumdur. Burun estetiği ameliyatının ardından daha hafif düzeyde olmak kaydıyla bir ağrı meydana gelebilir. Ancak doktorunuz tarafından reçete edilen ağrı kesici ilaçların kullanımı yardımıyla söz konusu ağrı kontrol altına alınabiliyor. Bununla birlikte morarma ve şişme olması da gayet normal olarak kabul edilmesi gereken bir durumdur. Morluklar ve şişlikler yaklaşık 1 hafta içerisinde kendiliğinden azalarak kaybolur. Morluğu ne kadar şiddetli olacağı burun bölgesine yapılan müdahaleye bağlı olarak değişebilir.
Burun estetiği son derece önemli olan estetik ameliyatlardan biridir ve doktor seçiminin de son derece dikkatli bir şekilde yapılması gerekir. Doktor tercih yaparken deneyimli olan uzmanlara yönelmenizde fayda olacaktır. Bununla birlikte olabildiğince yeni teknikleri uygulayabilen doktorları tercih etmeniz ameliyat süreci ve çok daha kolay atmanızı sağlar. En yeni teknikleri takip eden uzman doktorlar bu yeni teknikleri başarı ile uygulayabiliyor ve böylelikle hastanın iyileşme süreci de daha konforlu bir şekilde tamamlanabiliyor.
Erkekler için uygulanan burun estetiği ameliyatları ile kadınlar için uygulanan burun estetiği ameliyatları arasında çok ciddi bir fark yoktur. Sadece kişinin yapısına bağlı olarak iyileşme sürecinde uzamaya da kısalma gibi süre değişiklikleri olabilir. Bununla birlikte sadece bazıları burun estetiği ameliyatlarında kesi uygulanacak yer erkeklerin sakal ya da bıyık bölgesinin içerisinde kalacak şekilde ayarlanabilir. Bunun dışında erkekler ve kadınlar için uygulanan rinoplasti ameliyatlarında ciddi bir fark olmuyor.
Öncelikle kişinin nefes alma ile ilgili sorunlar yaşaması ve bu sorunun burun şeklinden kaynaklanması durumundan kesinlikle burun estetiği ameliyatı olmalıdır. Bunun yanı sıra kişinin özgüven sıkıntısı yaşamasına dahi sebebiyet verebilecek olan bir burun şekli şikayeti varsa bu durumda da burun estetiği ameliyatı olunması tavsiye ediliyor. “burun estetiği ameliyatı olmak gerekir mi” sorusunun yanıtı kişi tarafından verilmelidir. Burun şeklinde bir asimetrik görünüm olması ya da yüz şekline uygun olmayan bir burun görüntüsü kişilerde psikolojik sıkıntılar da yaratabiliyor. Bu durumda da burun estetiği ameliyatı önerilir.
Burun estetiğinde fiyatlar merak edilen konular arasında yer alıyor. Ancak net bir fiyattan söz etmek yanıltıcı olabilir. Çünkü mevcut burun şekli, burunda hangi dokulara müdahale edildiği ve hangi tekniklerin uygulandığı gibi çeşitli unsurlara bağlı olarak burun estetiği fiyatları değişkenlik gösteriyor. Kliniğimizde gerçekleştirdiğimiz muayenenin ardından tarafınıza fiyat bilgisi iletilebilir. Ancak genel fiyatların sanıldığı kadar yüksek olmadığını belirtelim.
Lazer teknolojisi artık estetik ameliyatlarda da kullanılmaya başlandı. Tüm burun estetiği ameliyatlarında olmasa da bazı işlemler için lazer teknolojisinden faydalanmak mümkün olabiliyor. Sonuç olarak lazerle burun estetiği ameliyatı olmanın mümkün hale geldiğini belirtebiliriz. Özellikle burun derisinin inceltilmesi gerektiğinde daha kısa bir iyileşme süreci elde edebilmek adına lazer teknolojisinden faydalanılıyor.
Burun ucu estetiği en sık yapılan estetik burun ameliyatlarından biridir. Burun deliklerinin küçültülmesi ya da burun ucuna kalkık bir görünüm kazandırılması gibi amaçlarla burun ucu estetiği gerçekleştirilebiliyor. Aynı zamanda burun ucunun fazla geniş ya da fazla kalkık olmasından kaynaklı olarak bazı sıkıntılar yaşandığında yine burun ucu estetiğinden faydalanılabilir.
1980'li yıllarda İtalya'da geliştirilen piezzo tekniği doku seçme özelliği sayesinde kemiklerin çevresindeki dokulara herhangi bir zarar vermeden istenen dokuya müdahale edilmesini sağlayan bir estetik tekniğidir. Piezzo tekniği uygulandığında ameliyat esnasında daha az kanama olur ve dolayısıyla ameliyatın sonrasında ortaya çıkan morluk ve şişme de çok daha düşük düzeydedir. Bu teknik özellikle burun estetiğinde kemiklerin şekillendirilmesi amacıyla tercih ediliyor. Kemiklerin şekillendirilmesinde de ultrasonik ses dalgalarından istifade ediliyor.
Burun estetiği ameliyatında 2 farklı teknik kullanılıyor. Bunlar açık rinoplasti ve kapalı rinoplasti olarak adlandırılıyor. Hangi tekniğin kullanılması gerektiğine yapılan muayene ve değerlendirme sonrasında doktor tarafından karar verilmelidir. Bazı burun şeklini hastanın yüzüne kazandırmak için açık rinoplasti ameliyatı zorunlu olabiliyor. Ancak bazen de kapalı rinoplasti ile istenen burun şekli hastaya kolaylıkla kazandırılabiliyor.
Her bir yüz şekli için ideal burun görüntüsü farklıdır. İdeal burun yüz şekli ile orantılı ve estetik açıdan yüzü tamamlayan bir görünüm sergileyen burun şeklidir. Genel olarak üç bölümü hafif kalkık ve uca doğru yukarı yönlü bir kavis sergileyen burun şeklinin ideal burun olduğu düşünülüyor. Ancak bu burun şeklinin mutlaka kişinin yüzüne uygun şekilde revizyon yapıldıktan sonra estetik ameliyatta tercih edilmesi gerekiyor.
Artık yeni teknikler kullanılarak gerçekleştirilen burun estetiği ameliyatının ardından iyileşme sürecinin çok daha kısa ve konforlu olduğunu belirtebiliriz. Elbette nasıl bir müdahalede bulunulduğuna bağlı olarak iyileşme süreci kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Ancak genel olarak bu sürecin 2 hafta ila 3 hafta arasında tamamlandığını belirtelim. İyileşme sürecinde ilk günler biraz daha sıkıntılı olabilir. Zaman ilerledikçe hastanın yaşadığı sıkıntılar da büyük bir hızla azalır ve bir süre sonrasında tamamen ortadan kalkar.
Ameliyatta burun bölgesine nasıl bir şekil kazandırılacağı ve burun bölgesinin hangi dokularına müdahale edileceği gibi çeşitli bilgilere bağlı olarak ameliyat süresi de değişiyor. Bununla birlikte açık rinoplasti ile kapalı rinoplasti tekniklerinde yine ameliyatın süresi farklı oluyor. Ancak genel olarak burun estetiği ameliyatlarının 2 ila 2,5 saat içerisinde tamamlandığı bilgisini sizlerde paylaşabiliriz.
Rinoplasti ameliyatlarının yapılabilmesi için 18 yaşını doldurmuş olmanız gerekir. Ancak burundaki şekil bozukluğundan kaynaklı olarak nefes alma problemleri yaşıyorsanız ve çeşitli sağlık sorunları söz konusuysa 18 yaşını beklemeden de burun estetiği ameliyatı olabilirsiniz.
Rinoplasti burundaki şekil bozukluklarını düzeltmek ve kişinin yüzüne estetik açıdan çok daha uygun bir burun şekli kazandırmak amacıyla gerçekleştirilen estetik ameliyatlardır. Açık ve kapalı olmak üzere 2 farklı teknikle gerçekleştirilen burun estetiği ameliyatlarında yüz şekli ile uyumlu olmak kaydıyla burun bölgesinde her türlü şekil kazandırılabiliyor ve aynı zamanda şekil bozuklukları da giderilebiliyor.